Türkiye’de 1921 Kurtuluş Savaşı’nın, 1924 ulus devlet inşasının, 1961 bürokrasi ve sol akımların dünya çapındaki etkisinin, 1982 ise artık ‘büyümüş’ sermayenin saldırısının ürünleriydi. Şimdi yeni bir anayasa yapılırsa, yıllar sonrasında muhtemelen İslamcı sermaye/siyaset ve Kürt sorununun derin izleri okunacak. Hangisinin baskın olacağını, dengenin nasıl kurulacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz. Ancak bu hastalıklar tedavi edilmediği sürece tabii ki anayasa tartışması sona ermeyecek. Çünkü anayasa metinleri, siyasal ve anayasal sorunların ancak bir ayağıdır. (2011)
Bir siyasal/anayasal sistemin hemen bütün kavramları, onları yaratan, uyan, karşı çıkan ve yorumlayanlarla birlikte yaşar. Birlikte yaşamanın sonucu, birlikte yükselip sonra hep birlikte güç kaybetmektir ve tüm yükselmeler, güç kayıpları, çürüyüşler; aslında çoğu zaman, anayasa adı verilen olgunun dışındaki gelişmelerdir. Olup biten, metni yaratır ve değiştirir. En güçlü olan hakim rengi verir. (2012)
biten yükselip yükselmek yaşar hakim gelişmek güçlü kayıp yaşamak
Türkiye'nin bugün, yeni bir anayasa için hiç olmadığı kadar hazır olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde, AK Parti Genel Merkezi'nde, akademi dünyasında, çeşitli sivil toplum kuruluşları nezdinde yürüyen, hepsini de yakından takip ettiğimiz çalışmalar var. Aynı şekilde diğer partilerin ve ilgili kuruluşların da benzer hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bunlar, önce ilkeler, sonra somut metinler düzeyinde belirli bir olgunluğa geldiğinde bir araya getirilecek ve milletimizin gözü önünde tartışmaya açılacaktır. Bir başka ifadeyle yeni anayasa, açık ve şeffaf bir sürecin ürünü olarak hazırlanacaktır. Yeni anayasa çalışmalarında bu safhaya önümüzdeki yılın ilk diliminde ulaşmayı hedefliyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni anayasa metni de, mutlaka milletin onayına sunulacaktır. Buradan, siyasi partiler başta olmak üzere, yeni anayasa konusunda sorumluluk üstlenecek herkese çağrıda bulunuyorum. Gelin, ideolojik, zümrevi ve kişisel tüm bagajlarımızı, duvarlarımızı, şerhlerimizi bir kenara bırakarak, Türkiye'yi en az bir asır boyunca taşıyacak lafza ve ruha sahip yeni bir anayasaya kavuşturalım. Biz buna varız ve hazırız. Yeni anayasa sürecinin ülkemize ve milletimize şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yargı bağımsızlığını önleyen Anayasa değişikliği, hukuk devletine zararlı olacaktır. Böyle yaparsanız, hukuk devleti aleyhine yasal olmayan bir işlemi yapmış olursunuz. Kesinlikle cumhuriyetin niteliklerine aykırılık nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açıldığında iptal edecektir. İster Meclis'te 330'u bulun, ister 367'yi bulun, referandumdan çıkarın ama Anayasa Mahkemesi bu değişikliği iptal edecektir.
Reform, mutlaka gerekir. Adalet reformu, hukuk reformu ve Anayasa değişikliği yerindedir ve yapılmalıdır. Ancak hiçbir zaman unutulmasın, laik demokratik cumhuriyet aleyhine eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir iktidarın ne reform yapmaya ne de anayasa değişikliği yapmaya hakkı yoktur.
iktidar demokratik reform zaman cumhuriyet eylem mutlaka değişik adalet
Anayasa yapılırken ulus devlet veya Türkiye devletini tartışacaksanız çok büyük sıkıntılara girersiniz.(2011)
türkiye yapılırken girersiniz türki tartışacaksanız sıkıntı devlet ulus büyük
1961 yılında modern ve hürriyetperver bir yasa, bir anayasa, ihtiyaçtı ve otomobil ise lükstü; 1971 yılında, binek otomobil ihtiyaç yapıldı ve anayasa köhne sayıldı ve "lüks" ilan edildiğini hatırlıyoruz. Bir büyük iç savaş'a, bu tarihten, beş yıl önce başladılar. Bir iç savaş içinde, önce ihanet ettiler ve sonra çökerttiler.
“Acil” anayasa, bir, Erdoğan’a başkanlık; iki, Türkiye Federatif Devleti’nin kapılarını açmak için acil olmuştur. Bu kapılar ise, “ver kurtul” reçetesine gelmektedir ve Amerika’ya çıkmaktadır. Bu, Belge ve Altan için Amerika’yı bulma anlamındadır.
Anayasa, toplumsal sözleşmedir. Bu toplum anayasa yapamadı. Bu topluma Fransa’dan, İsviçre’den, faşist İtalya’dan ve Almanya’dan ithal edilen yasalara dayanarak yapılan anayasalar dayatıldı. Bu topluma anayasa yaptırmak istemiyorlar hâlâ! Kıran kırana boğuştuğumuz, kangrene dönüşen asırlık sorunların, iç ve dış kuşatmaların nedenlerinden biri de bu!
almanya toplum dönüşmek anayasa demek hâlâ asır sözleşme yasa
Anarşizm: İnsan yapımı yasayla kısıtlanmayan bir özgürlüğe dayanan yeni bir sosyal düzenin felsefesi; bütün hükümet biçimlerinin şiddete dayandığını ve bu yüzden gereksiz olduğu kadar yanlış ve zararlı olduğunu söyleyen teori.
Başarısızlık için kırk milyon neden vardır da, bir tek özür yoktur.
Alexis de Tocqueville (29 Temmuz 1805 - 16 Nisan 1859), Fransız politik düşünür ve tarihçi.