Öyleyse erdem, akla başvurarak tanımlanan ortanın içinde yer almak ile ve seçimlerle ilgili bir karakter durumudur. Biri aşırılık, diğeri eksiklik olan iki kötülük arasındaki bir ortadır bu. Bir ortadır, çünkü kötülükler tutkularda ve eylemlerde doğru olana ya kısa, ya uzak düşerler. Oysa erdem arada olanı hem bulur hem de seçer.
Erdem yok olduğunda yardımseverlik de kaybolur, yardımseverlik kaybolduğunda doğru davranış belirir, doğru davranış kaybolduğunda çıkarcılık ortaya çıkar. Çıkarcılık; doğru ve gerçeğin en karanlık gölgesidir ve düzensizliğin başlangıcıdır.
yardımsever orta düzmek yok düzen davranış ortay doğru erdem
Hoşgörüyü benimsemiyorum: Benim gözümde bir dine inanmak o kadar kutsal ve özgür bir olay ki, hoşgörü kelimesi bana çok yetersiz ve tehlikeli geliyor, çünkü bugün hoşgörü gösteren yetkililer gün gelir hoşgörüyü tamamen yok edebilirler.
Hayvan haklarını da insan hakları kadar destekliyorum. Tam bir insan olmanın yolu budur.
İlim fazla mesele bilmek ve sormak değildir. Ancak ilmin belirgin bir vasfı vardır ki, o da aldatıcı dünyadan uzaklaşarak ebedilik yurduna dönüşü sağlamasıdır.